Şımarık İnsanlara Ne Denir? Eğitimci Perspektifinden Bir Bakış Bir eğitimci olarak, sınıfımda veya toplumda karşılaştığım her bireyin, her davranışının arkasında öğrenme süreçlerinin yattığını düşünüyorum. İnsanlar, doğrudan ve dolaylı olarak, toplumsal, ailesel ve bireysel çevrelerinden çeşitli değerleri, tutumları ve davranış kalıplarını öğrenirler. Peki, şımarık davranışlar sergileyen bir bireyi nasıl tanımlarız? Şımarıklık, sadece bir karakter özelliği mi yoksa çevresel etmenlerin, eğitimsel eksikliklerin veya bireysel deneyimlerin bir yansıması mı? Bu yazıda, şımarıklık kavramını pedagojik bir bakış açısıyla ele alacak ve şımarık insan davranışlarının nasıl şekillendiğini öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve toplumsal etkiler çerçevesinde inceleyeceğiz. Şımarıklık ve Öğrenme Teorileri Şımarıklık, genellikle kişisel sınırları tanımama,…
8 YorumEtiket: bir
Söylemek Kökü İsim mi? Psikolojik Bir Mercek Altında Giriş: İnsan Davranışlarını Çözümlemeye Çalışan Bir Psikologun Merakı Bir psikolog olarak, her gün insanların içsel dünyalarını anlamaya yönelik bir adım daha atıyorum. Davranışların ve dilin birbirine nasıl bağlı olduğunu araştırırken, dilin gücünü ve rolünü hep merak etmişimdir. Her kelime, bir duygu, bir düşünce veya bir içsel çatışmanın yansıması olabilir. Ancak, “söylemek” kelimesi üzerine düşündüğümde, dilin kendisinin de ne kadar önemli bir belirleyici olduğunu fark ettim. Söylemek kökü isim midir? Bu basit gibi görünen soru, aslında bir dilsel yapının ötesinde, insan psikolojisinin ve düşünme biçimlerinin derinliklerine kadar inebilen bir sorgulamaya dönüşebilir. Söylemek: Dilin…
6 YorumMutlak Hükümsüzlük: Edebiyatın Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin büyülü dünyasında insan ruhunun derinliklerine inmeyi başarır. Her bir kelime, bir iz bırakmak, bir his yaratmak ve bazen de tüm anlam dünyalarını yerle bir etmek için kullanılabilir. Bir anlatı, sadece bir hikaye anlatmaktan çok daha fazlasıdır; zamanla şekillenen, okuyucusunu derinden etkileyen bir güç kaynağıdır. Ancak, her anlatının bir noktada “mutlak hükümsüzlük”le karşılaşabileceğini kabul etmek gerekir. Bu, anlatının, temaların ya da karakterlerin gücünün zayıfladığı, belirsizleştiği ve nihayetinde bir anlam kaybı yaşandığı anları tanımlar. Peki, edebiyatın gözünde mutlak hükümsüzlük nedir? Bir metnin yapısındaki bu çöküş, nasıl bir edebi temayı şekillendirir? Mutlak Hükümsüzlük:…
8 Yorumİbraname Neden Verilir? Hukuki ve Pedagojik Bir Bakış Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Eğitimcinin Perspektifi Öğrenmek, sadece bilgi edinmek değil; düşünceyi, sorumluluğu ve bilinçli tercihi içselleştirmektir. Eğitimci olarak, her gün öğrencilerime sadece ders anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda onların düşünme biçimlerini, değerlerini ve toplumsal sorumluluklarını şekillendiriyorum. Bu süreçte, her bireyin kendi deneyimlerinden ve çevresinden aldığı derslerle şekillenen bir öğrenme yolculuğuna çıktığını gözlemliyorum. Tıpkı bireylerin öğrenme süreçleri gibi, toplumlar da tarihsel deneyimlerinden, kültürel değerlerinden ve sosyal etkileşimlerinden beslenerek gelişirler. Bu yazıda, “İbraname neden verilir?” sorusunu ele alırken, bu belgeyi sadece hukuki bir araç olarak değil, aynı zamanda toplumsal öğrenme süreçlerinin bir yansıması olarak…
8 Yorumİaşe Giderleri Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan davranışları, genellikle dışsal faktörler ve içsel ihtiyaçlar arasında sürekli bir etkileşimde şekillenir. Psikolog olarak, bireylerin bütçe yönetimi ve harcama alışkanlıkları hakkında düşündüğümde, sadece finansal kaygılarla değil, aynı zamanda duygusal ve bilişsel süreçlerle de ilgili olduğunu fark ediyorum. İaşe giderleri, bir aile veya kurumun günlük yaşamını sürdürmek için gerekli olan harcamaların tümünü ifade eder. Ancak bu kavram, yalnızca matematiksel bir hesaplama değildir; aynı zamanda bireylerin ihtiyaçlarını nasıl algıladıkları, değer verdikleri şeyler ve toplumdaki yerleriyle de doğrudan ilişkilidir. Peki, iaşe giderleri bir kişi veya topluluk için ne anlama gelir? Bu yazıda, iaşe giderlerinin…
8 YorumHarita Mühendisliği Sayısal mı Sözel mi? Eğitimde Yeni Bir Perspektif Öğrenmenin Gücü: Dil, Matematik ve Bilgi Bir dil öğrenmek ya da bir mühendislik alanını keşfetmek, her birey için farklı anlamlar taşır. Eğitim, kişisel gelişimimizin ve toplumsal katılımımızın şekillendiği bir süreçtir. Her birey, kendi öğrenme yolculuğunda farklı yöntemler ve yaklaşımlar keşfeder. Bu yazıda, Harita Mühendisliği gibi teknik bir alanda öğrenme sürecini sorgulayacak ve bu alandaki sayısal ve sözel bileşenleri keşfedeceğiz. Çünkü Harita Mühendisliği, hem sayısal hem de sözel beceriler gerektiren bir disiplindir ve bu denge, alanı daha da büyüleyici hale getirir. Harita Mühendisliği: Bir Disiplinin İçindeki Çeşitlilik Harita Mühendisliği, coğrafi bilgileri…
8 YorumŞu Anda Hicri Takvime Göre Hangi Yıldayız? Zaman, Adalet ve Çeşitlilik Üzerinden Düşünmek Merhaba değerli okur, Bu yazıyı kaleme alırken aklımda sen var — senin zamanla olan ilişkin, adalet duygun ve dünyaya bakış açın… Şimdi birlikte sıradan bir “hangi yıldayız” sorusunun ötesine geçip, hicri takvimin bugünkü yılına bakarken bu takvimin toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açılarından ne anlam taşıdığını konuşalım. Hicri Takvimde Şu Anda Yıl: 1447 AH Bugün Türkiye’ye göre içinde bulunduğumuz hicri yıl 1447 AH’dır. ([هجرية.كوم][1]) Hicri takvim, Ay’ın döngüsüne dayanır; bu yüzden Miladi takvime göre her yıl yaklaşık 10–11 gün daha kısa geçer. ([Vikipedi][2]) Yeni hicri yıl,…
8 YorumHonça Ne Anlama Gelir? Tarihsel Bir Yolculuk Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişin İzleri ve Modern Hayatla Bağlantılar Tarihe göz attığınızda, kelimelerin bazen yalnızca birer ses değil, derin anlamlar taşıyan birer köprü olduğunu görürsünüz. Bir kelime, o dönemin sosyal yapısını, kültürel değerlerini ve hatta halkın ruh halini yansıtan bir yansıma olabilir. Bugün üzerinde duracağımız “honça” kelimesi de, geçmişin bu tür bir yansımasıdır. Peki, “honça” ne demek? Gelin, bu kelimenin tarihsel izini sürerek, hem Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze nasıl evrildiğine bakalım hem de toplumsal anlamda nasıl bir yeri olduğuna göz atalım. Honça Nedir? Honça, Osmanlı dönemine ait bir kelimedir ve bugün günlük dilde pek…
8 YorumHesap Nedir TDK? Bir Kavramın Felsefi Derinliklerine Yolculuk Bir filozofun bakışıyla düşünmeye başladığımızda, “hesap” sözcüğü yalnızca matematiksel bir işlem ya da finansal bir terim değildir; o, insanın varlıkla kurduğu ilişkinin biçimidir. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “hesap”; sayma, ölçme, değerlendirme, sonuç çıkarma, plan yapma ve bazen de “bir kimsenin davranışının karşılığını görmesi” anlamlarına gelir. Ancak bu tanım, kavramın yalnızca yüzeyini gösterir. Felsefi açıdan baktığımızda “hesap”, hem bilginin doğasıyla (epistemoloji), hem varlığın anlamıyla (ontoloji), hem de ahlaki sorumlulukla (etik) doğrudan ilişkilidir. Epistemolojik Bir Perspektif: Hesap ve Bilginin Doğası Epistemoloji açısından “hesap”, bilginin biçimlendirilme sürecidir. İnsan, dünyayı anlamak için sürekli hesap yapar…
8 YorumHemodiyaliz Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir? Antropolojik Bir Perspektiften Bakış Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Davetkâr Girişi Kültürler, insan yaşamını şekillendiren en güçlü unsurlardan biridir. Her toplum, kendine özgü ritüeller, semboller, toplumsal yapılar ve kimliklerle var olur. Bu öğeler, bir insanın sağlığını, hastalığını ve tedavi süreçlerini nasıl deneyimlediğini belirleyen kritik faktörlerdir. Antropolojik bir bakış açısıyla, insanların yaşamlarına ve sağlıklarına dair yaklaşım, kültürel bağlam içinde şekillenir. Hemodiyaliz hastalığı da tam bu noktada, farklı kültürlerde nasıl algılandığını, tedavi süreçlerinin nasıl toplumsal yapılarla ilişkilendiğini ve hastaların bu süreçte hangi kültürel farkındalıklarla hareket etmeleri gerektiğini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Peki, hemodiyaliz hastaları,…
6 Yorum